26 Şubat 2012 Pazar

Mankensem Suçum Ne?

''Ayy bileğine bak şunun 3 tane olsa benimki kadar etmez ayol'' diye kakara kikiri yapanlar,kendi pilates topu büyüklediğindeki topik götüne baksa...Hayat güzel olsa.

Ben çocukluğumdan beri zayıf bi bedene sahibim.Hiçbir zaman 60 kiloyu tam anlamıyla görmedim.Oraya erişmek sanki bi ölüm,sanki bi kudret,sanki bi nimet anasını satayım.Nasıl desem hani insan hiç başka birinin bira göbeğine bakıp ''bende niye yok yıaaa'' diye eve gelip orayı burayı dağıtır mı? Ben dağıttım.Sanırım bu düz saçlı insanların kıvırcık saçlılara,kıvırcık saçlıların da düz saçlılara özenip ''perma ve fön piyasasının'' kalkınmasına sebep olan psikolojik bi durum.Sende olmayanı istemen gibi bişey.Mesela düşündüğümde ben hiç benim tipim değilim.Zaten kaç senedir bu tiple karşılaşıyorum sabah akşam aynada,yatakta,bayırda,çayırda...Napayım ben aynından bi tane daha Kezban'ı?Git aynayla öpüş daha iyi.(bunu hayatımızda hepimiz bi kere yapmışızdır elbette ehehehe)Bazı sabahlar uyandığımda kendimden korkuyorum.Aynada kendimi görür görmez ''Eüzübillahimineşeytanirraciiim bu ne laaan?'' diye tam çığlığı basacakken durumu fark edip ''Heee sensin anam o korkma'' diyip özgüvenime özgüven katıyorum...

BEN BİRAZ ŞANS ALAYIM BÖLÜMÜ:
Geçenlerde bizim ara sokaktaki eski kitapçıya aylık ziyaretimi yaptım.Sahibi desen zaten bal şeker,lokum.Bayılıyorum o adama.(indirim yapmasaydı nasıl ana avrat sayardım burda siz düşünün orasını ehü)Hah işte o bana ''Ya Kezban nasıl böyle zayıf kalabiliyosun allasen?'' diye sordu.Ben de ''Valla özel olarak yaptığım bişey yok sümüğüme kadar bulduğum herşeyi yiyorum,spor desen ekmek almaya zor gidiyorum,uyku düzenim zaten pilotlardan beter..Yani aydontnov anacım'' dedim.Bunun üstüne bana ''Ne diyim o halde çok şanslısın bak ne güzel zayıfsın hep'' dedi.Bu laf yol boyunca kafamda zonkladı.''ŞANSLI....BAK....NE....GÜZEL....ZAYIF.....ŞANSLI....ZAYIF....ŞANS...ZAYIFLI...ZANS...
ŞAYIF...AYY NE ZİYON ŞEN?..'' diye kısa sürekli iç dünyamın dışkısal pöykürüsüyle yoğurulduktan sonra canım sıkıldı.Ben ''Zayıf'' olmak istemiyorum ki ''Şanslı'' olmak istiyorum lan.Haa şans kotamı bu salak özellikle doldurduysam bedevi kotamı neyle doldurdum?Mesela ben küçükken anneme sorardım ''Ben büyünce nasıl olucam?'' diye.O da bana ''Sen kendini nasıl hayal edersen öyle olursun'' demişti.Bu benim gibi hayal dünyası uçsuz bucaksız bi çocuğa söylenebilecek en son cümleydi.O günden beri ben hergün kendimi farklı hayal ederdim.Bazı günler ''Mavi gözlü,sarı saçlı,uzun boylu ve balık etli'' düşünürken ertesi gün ilk gördüğüm Özcan Deniz klibine kendimi kaptırır ve kendimi çarpar,toplar,böler,çıkarırdım.(Özcan Deniz'in estetiksiz zamanları ne güzeldi ya patlıcan burnu ilk onda gördü bu ülke ehehehehehe töbeee töbeee)
Büyümeye başlamamla gitgide uzayan boyum ve yerinde sayan kilomla bir kombin yapınca ben oldum İğne Ayşe.İlkokul yıllarımı hatırlıyorum mesela öğretmen bizi hep fakir zannederdi.Yanıma gelip gelip ''Babam ne iş yapıyo demiştin çoççuuuuum?'' diye sorup dururdu lan! Ruh hastası resmen!! Bende o zamandan anlardım o gözle baktığını ''Bizim evimiz var,arapamız var,oyuncaklarım var,senin çocuğunun bile yoktur o kadar oyunçağı kızaaaaaaam'' bakışı atardım...Ay hayır yani kaç tane hurdacının götlü göbekli çocuğu var biliyo musunuz ?(yarın hemen araştırayım bunu) Hadi orta okul dönemine bakarsan sınıfta zaten 3-4 tane ip gibi çocuk olduğundan pek problem teşkil etmedi bu durum.Rahattım en azından.Sınıf bildiğin ''fashion one'' ben Adriana Lima zaten ;);) Taa ki ''sünnet mevsimi'' gelip kapıyı çalana kadar.Anaaaam sınıfta sikini kestiren 2 ay sonra tostoparlak oldu çıktı.Ben erken yaşta sünnet olduğum için onlarla bir kilo artışı gösteremedim.Bu sefer bigün babam tuttu kolumdan götürdü beni doktora.Yoğurt kaplarına sıçtırtıp,bokumda kurt aradı evdekiler.Aradılar taradılar yok yok yok! Ona rağmen önlemini almak için eşşek kadar kurt ilaçlarını içtik sülalecenek.Ama sonuç HALA SIFIR BEDEN! Lise yıllarımda okulda biraz popülerdim,eziklik yaşamazdım mutluydum.Ama yine herkes bileklerimi sıkıp sıkıp ''Ayyyyyy ne incee'' diyerek kendilerinden geçiyolardı.Mezuniyetimde bile en küçük bedenden aldığım gömleğe gidip arkadan pens attırdım amına koyayım.O kadar mı belin yok,o kadarcık da mı etin budun yok godoşistan seni! İşte kendime sadece bu konuda bu kadar kızgın olabiliyorum,diğer tüm konularda sonuna kadar haklıyım.(hem ufak götlü hem narsist)

İLERDE ALIRSIN BÖLÜMÜ:
Bu derdimi kime can-ı gönülden anlatmaya kalksam ''Amaaaaan ilerde zaten alcan kızzz boşver yi gari istediğini'' diyerek lafı götüme tıkayıveriyo.Ulan ben de biliyorum ilerde metabolizmam yavaşlayınca ister istemez kilo alıcam düdük.Ama ne anladım ben 40 yaşında gelen saadeti?Bu tam hayatının aşkını başkasıyla evlendikten sonra tanıman gibi bişey.İş işten geçmiş belediye nikahı kıymış,çoktan fidayda da angaralı fidayda oynanmış yani :( Geç olsun güç olmasın'larınızı alıp tırın önüne atasım geliyo vallahi.Ben işte tam bu zamanlarda hafif butlu,sevimli ve kısa şort giyebilen biri olmak istiyorum Şabanlar...

Hee peki neden bu yazıyı yazdım?.Yahu nereye baksam kiloyla ilgili bi konuda hemen ''şişmanlık'' ele alınıyo.Yarışması bile başladı ZITAR TV'de .Hatta yemek yiyemiyolar diye hüngür hıçkırık ağlamalarına bizzat şok oldum.Tamam biliyorum ''obezite'' bi hastalık.Ama ''zayıflık'' ta kendi arzumuzla bize verilen bişey değil.Nasıl şişman birine ''AYIIIIIIII HİHOHOHHAHAH'' dememeliysek,zayıflara da ''KÜRDAN,KRAKER,İĞNE'' vb...benzetmeler yapmamalıyız.Yoksa 40 yaşıma geldiğimde taş gibi vücudumla karşısınıza dikilir,her organınızla ayrı ayrı 20'şer saat dalga geçip sizi ağlama krizine sokarım!!Ona göre!!

ZEĞERLİ SARNAŞIK KEZBAN ÖPER!!KIPS;)

15 Şubat 2012 Çarşamba

Tanışmak Bir Başlangıçtır; Zamanı Gelince Unutmak İçin.

ADI: Kezban
DOĞUM YERİ: Devlet Hastanesi Kantini
MESLEĞİ: Koltuk Örtüsü
SUÇU: TANIŞAMAMA!!

Benim için bu hayatta en zor şey yeni birini tanımak.Kendimi anlatma sürecim zaten bi hayli zor ve sıkıntılı.Zaman uzun desen hiç değil kısa desen kısa değil.Ama bi bakıyosun haftalar,aylar yıllar katlana katlana geçmeye başlamış.Al sana Nanaylardan Seçmeler...Karşı tarafı tanımaya çalıştığım bölümlerde de bi japon filmi izliyorum dublajsız.Origatu takimi şuke matikoki!!!Yani diyorum ki; ''Kimseyi tanıyasım yok anam!!''

SALAK BEYİNSİZ KEZBAN BÖLÜMÜ:
Hal böyleyken ben gerizekalısı kalktım bi bok yedim.Kendi kendime götüm kaşındı.Uzun süredir sosyal ağ üzerinden cilveleşip,memeleştiğim kişinin ısrarlarına yenik düştüm.Sıcacık koltuğumdan kıçımı kaldırdım.Belirtilen saatte ortak belirlediğimiz ''buluşma noktasına'' doğru yol almaya başladım.Öncesinde uzun uzun konuşmalarımızdan kafamda bi tip belirlemiştim.Gördüğüm kadarıyla da bu kişi giyimine ve şıklığına özen gösteren biri.Ben de o gün sportif giyinmedim,kalktım gömlek geçirdim üstüme,onun üstüne de kazak giydim altıma botlarımı giydim,kemer taktım falan.Gitmeden bakkala girdim ''Oooo bu ne şıklık koçum?'' dedi.Amına koyim ya sinir oluyorum bunu duyunca.Sanki normalde çöpte yaşıyorum ben.Hergün üstüme BİM poşeti geçirip sokağa çıkıyorum de mi?Herneysem kalktım vapura bindim.Ama içim huzursuz,sıkıntılı,böyle ekşi ekşiyim.Sanki annemi kaçırmışlar da fidye götürüyorum kurtarmak için.Ayrıca arada bi saçıma bakıyorum,yok burnumda sümük var sanıyorum.(not: o gün hafiften de kabızdım zaten tuvalete çıkamadım 1 gün)Böyle sinir stres içinde denizin ortasındayım.Ha dersen ki ''Heyecanlısın ''hiç değilim neyine heyecanlanıyım lan?Alt tarafı bi tane adam (iki tane olsa kesin heyecanlanırdım)Sadece çok sıkılıyorum.''Mırıbı nıbır bındı ıyıyım sığıl'' diye muhabbet edicem.Komik olmasa bile esprilere ''İhihihi'' diye bi kikirdemek zorunda kalıcam nezaketen.Pefffffff

BULUŞMA,KAYNAŞMA,YOZLAŞMA BÖLÜMÜ:
Vapurdan indikten sonra çıkışa doğru ilerlemeye başladım.Elimde de telefonum var tam ''Nerdes..'' diye mesaj atıyodum ki.Aniden biri yanımda belirip ''Kezban hoşgeldin'' dedi.Karşımda spor giyinmiş,hafif sakallı bi tip.Nerde o ceket giyen sinek kaydı herif? Nerde o siyah yelek giymiş Ayhan Işık? İşte o an kan beynime sıçradı.Adamın yanında resmen Muazzez Abacı gibi kaldım.Saçlarımı özenle yaptığım 45 kmden belli.O sakalını bile kesmemiş ya.Ben kalkmışım nerdeyse saçıma sim döktürüp gidicekmişim.Allahın cezası ben!!Neyse sadece tokalaşsam mı yoksa hem tokalaşıp hem de öpsem mi diye tenakuzlar içindeyken bi 10 dk öyle geçti.''Eee yolculuk nasıldı?'' diyerek bi giriş cümlesi yaptı,sıçtı.Sanki uçakla geldim.İspanya'dan vapur iskelesine helikopterle bıraktılar da ''jetlag'' oldum.Hay allahım...''Yolculuğum iyidi kaptanımız buz dağına çarpmadı'' dedim ben de.Anam bi baktım bu bozuldu.Hahaha içimden ''Kezban mal mısın ya sus insan ol 2 dk bak bozuldu çocuk'' dedim.Sonra bana ''Eee peki napalım?'' dedi.Ulen dürzü hem eşofmanlarla gelmişsin hem de ''napalım?'' diyosun.Kalk gidelim spor akademisine kayıt olalım bari.Ben de okulda artık Türk Sanat Müziği konseri veririm o tipimle!!Herneyse en klasik ama en etkili cevabı verdim ''Bilmem ki yani sen karar ver bana herşey uyar''...Atladık arabaya gidiyoruz yemek yemeye.Ben bi insanı araba kullanmasından tanıyabiliyorum.Mesela sürekli şerit değiştiren herifler ''aç gözlü,puşt,pezevenk''tir,her yolu denemek ister,yetinmez.Hızlı giden adam ''tutumlu ve bencildir'' zamanı israf etmez ama trafiğin amına koyar.Devamlı arkayı kontrol eden adam ''şüpheci ve dikkatlidir'' yalan falan söyleyemezsin ona.Araba kullanırken sigara içiyosa ''sefa pezevengidir'' keyfinden geri kalmaz kesinlikle.Baktım bu bastı gaza.Direksiyonu da sağ sol sağ sol yapmaktan eli yamuldu.Bok gibi arabana kullananı görmüştüm ama bu en fenasıydı.En sonunda oturduk bi yere de yemek yemeye başladık.Zaten benim tansiyon yerlerdeydi aç köpek gibi yemeğe odaklandım.Bunla havadan sudan konuştuk öyle.Ciddi ciddi ''hava çok soğudu yea'' muhabbeti döndü masada.Ama daha sonra bu ''Ben bişeylerin hızlı olmasını severim hayatıma hızlı dahil olsun biri mesela'' diyerek bana zarf attı.Nasıl gıcık oldum anlatamam.Tabi tabi hıphızlı hayatına dahil edersin....Sinir oluyorum şöyle ilk buluşmada seni garantiye almak isteyenlere.Dur bakalım lan pipilak,daha 20 dk olmuş seninle zaman geçirdiğim.Napayım hemen o dakika ''irkiiğimsin'' mi diyeyim?Zaten dediğini duymamış gibi yaptım.Salağa yattığımı anladı ses etmedi eşofman kafalı.Biraz zaman geçtikten sonra,gidelim bişeyler içelim dedik.Ben kendimi biliyorum 2 biradan sonra ters ters davranırım,şımarırım dayak yerim sokağın ortasında.Zaten pek anlaşamadığımı da hissettiğim için ''Ben içmiyim ya sağol'' dedim.Bu sefer ''Sorun değil ben ısmarlıyorum'' diye atak yaptı.HAYDEEE 2 kuruş para için içki içmeyen,gelinlik giyip buluşmaya gelen varoş gibi gözüktüm resmen:( Durumu toparlamak adına ''Hahaha şaka yapıyorum ya saçmalama tabi içelim...'' diyerek bir U dönüşü yaptım.Ve gittik bi yere oturduk sonunda.....

 GEĞİRİRİM AMA SIÇAMAM BÖLÜMÜ:
Ya ben zaten normalde de bira içmeyi sevmem.1 bardak içersin 5 kere çişe gidersin,devamlı geğirirsin falan.Hiç romantik bi alkol değil kendisi.Daha çok içtiğin kişiye de bağlı aslında.İşte içiyorum ama dediğim gibi geğirmekten nerdeyse az önce yediğim yemeği suratına kusucam adamın.Ha bi de kabızım arada o vuruyo alttan,çişim dk başı geliyo.Resmen biyolojik savaş yaşıyorum kendi kendimle.Her bi deliğimi kontrol altında tutmaya çalışıyorum.En sonunda dayanamadım ''Ya kalkalım mı ben sabah erken uyanıcam da'' dedim.(erkenden uyanıp zigon sehpa takımının tozunu alıcam çünkü peh)Bu istemeye istemeye de olsa mecburen kalkmak zorunda kaldı.Ondan önce bi lavaboya kadar gitti,ben de o sırada hesabı ödedim.Hani ''Ben ısmarlarım sorun değil yeeeeaaaaa'' diye godoşluk yapıp beni ezmişti ya,onu içime sindiremedim.Lavabodan dönünce bu hesabı istedi.''Ben ödedim ya tamam kalkalım'' dedim.''Yaaa offf niye ödedin bla bla bla'' diye samimiyetsiz bi cümlenin ardından kalktık gittik arabaya.Tam arabaya bindiğimizde hafiften bi öpmeye çalıştı ama beceremedi salak.Hahaha ben de hiç çaktırmadım.Evin önüne geldiğimizde ''Oldu o zaman yakşamlaaar öpdüüm herkese selaaaaaam'' diyerek iniyodum ki,bu beden eğitimi öğretmeni kılıklı ''Bi daha görüşecek miyiz?'' falan dedi.''Bilmiyorum ki görüşürüz tabi uygun bi zamanda'' politik cevabımdan sonra eve çıktım.Pişmanlıkla dolu bi gün daha geçirmiştim.Bi de 5 dk sonra mesaj atmış ''Çok tatlıydın'' diye...Yani böyle bi mesaj gelince de ''Olum Kezban hala ölmemişsin bak ehehe'' diye götüm tavanlara çıkmadı değil ama...Bilmiyorum sanırım beni seveni ben hiçbir zaman sevemiycem.En itini,puştunu,serserisini sevip evde kanamalar geçirmek bana mustahakmış gibi.Adam hiç mesaj atmasaydı mesela nasıl ilgini çekerdi de mi Kezban? Orospu Kezban...Ay pardon o Seyhan'dı de mi? İşin özü;HEPİ(M)İZ AYNISINIZ!! Tükürük.....Allahım sen beni hayırlara çıkar yarabbim.Etteyatü amin BY

KEZBAN ÖPER:(

PS:Minnoşlar MİM'leri okudum ama ben cevap veresiye kadar,o yazdığınız diziler çekilip sezon finali bile yapmıştır diye hevesim çoktan kaçtı,yazmaya yüzüm olmadı:( O Gay ;Ben De'ye teşekkür ediyorink...