28 Eylül 2011 Çarşamba

Bana Kısaca ''Kaşar'' De...

İş ilanlarının arasında ölüp,cesetimi bulmalarına az kalmıştı.Evde yağlanan saçlarla oturup kokan tişörtle birlikte temizlik yapmaya başlamışsan nanaylara geldin demektir güzelim.Uzayan bıyıklar,tırnaklar ve saçlarla birlikte  insana benzeyip evdekileri ürkütmemeye çalışmak tamamen gerginlikti...Sonunda bir telefon geldi ve ben iş görüşmesine çağırıldım.Üstümden ''spatulayla'' çıkardığımız tişörtümü ''kültür sanat müzesi'' ne bağışladım,saçlarım şampuan yüzü gördü,tırnaklarım makasla tanıştı,siyah noktalarım ve bıyıklarımla vedalaştım.Tertemiz bir çorap giymenin insanı bu kadar mutlu edebileceğini hiç düşünmezdim,''alt tarafı çorap lan!'' diyip geçersin normalde ama maalesef yaşayanlar bilir. İş görüşmesine hazırdım.Aynada kendime baktım ''İşte olum sen busun!'' dedim ve ...ayyy yerim ya ben beniii:)


 OTOBÜSTE ''NOLUYORUZ LAN?'' BÖLÜMÜ:
Evden o kadar enerjik çıktım ki,yolda giderken manava selam verdim hurdacıya sarıldım.Sevgi zoptiriği,neşe pıtısı halinde otobüsüme bindim.Otobüsün kapasitesi ayakta 100 kişi,oturan 36 kişi olduğu halde 350 kişi bastık gidiyoruz bir alamete.İçimden ''Hayır Kezban bugün negatif olmak yok,bak iş buldun işte şu amcayla teyze ne güzel muhabbet ediyo,kuşlar çok sevimli,hayat süper''gibisinden pozitif enerjimi yolladım evrene yolladım evrene.Aradan 5 dk geçti geçmedi arkamda duran kişi tuhaf bir şekilde çantasını bir yere bırakıyo bir sırtına alıyo,bir bırakıyo bir alıyo....Ne yapmaya çalıştığına anlam veremediğim halde arada cüzdanımı ellermiş gibi yapıp götü kontrol ediyorum o sırada.Hayır altımdaki kotun kumaşı çok kalın ve kıçımda telefon,cüzdan,anahtar,bira açacağı,igoanaya kadar herşey mevcut anasını satayım.Adam değmeyi geçtim tekme atsa onun bacağı acır ben hissetmem o derece.Döndüm hafiften şöyle bir baktım ki 5 yaşındaki veletin eli kolu arada popoma çarpıyo hatta utanmasa götüme girip annesinden saklanacak it sıpası...Geleceğim durağa 2 durak kala indim.Sigaramı yaktım ve başladım yürümeye....

''BİZ PİREZENTEYBIL ŞEYEDİYORUZ'' BÖLÜMÜ:
Görüşme yapacağım adrese yaklaştıkça arabaların camlarından kendime bakmayı kestim.Adam ofisten baksa ''200 metredir kim bu zeka yoksunu?'' der yeminle.Herneyse çaldım kapıyı,girdim ofise.Görüşme yaptığım kişi patronum olacak olan Bay Sümük.Ben ona böyle diyorum çünkü 45 dk boyunca burnunu karıştırıp çıkardığı organik ürünü sürecek bi yer bulamayınca tekrar burnuna koydu garibim.Adam uğraştı didindi,bir sümük sürecek peçete getirmeyenler utansın yahu..Herneyse işin en komik yanı devamlı ''PİREZENTEYBIL arıyoz biz'' demesiydi.''Ayol benden ala pirezenteybıl mı var'' bakışları attım ve işi kaptım.Kapmaz olaydım ama...

''ONUN ADI TUUUUÇE''BÖLÜMÜ:
Bay Sümük beni çalışma arkadaşımla tanıştırdı.Nam-ı değer TUĞÇE.Nasıl sıcak kanlı,nasıl tatlı bir kız geldi gözüme.''Hah Kezban kafa bi iş arkadaşın olur işte'' dedim içimden.Aldık çaylarımızı başladık Tuğçe'yle ertesi gün yapacaklarımızı konuşmaya.Ertesi gün ofise gittim.Bay Sümük ''Tuğçe bugün hastaymış sen bakıver onun yerine de'' dedi.''Neyse Kezban olsun daha iyi olur senin için'' dedim bu kez içimden.Ama o şıllığın işe girdiğimin ertesi günü hasta olduğuna zaten inanmamıştım,devir resmen ''adam sikme'' devri anacım,ilk golü götüme yemiştim işte.İşleri biraz kıvırdım,mesai saati bitiminde baktım bizim Sümük yine kazı çalışmaları yapıyor hiç ellemedim.Eve geldim yemek yedim,sevgilimle tripleştik ve uyudum.Öbür gün Tuğçe'yle sabah karşılaştık.Durur muyum lafı kodum götüne ''Vayy Tuğçe'cim iyileşmişiz,suratta 5 kg makyaj hehehe'' dedim pişkin pişkin.Bu bozuldu tabii ama çaktırmadı.Herneyse geçen günlerle birlikte başta ''çok iyi,çok tatlı'' dediğim kız gitgide mutantlaşmaya başladı.Dışarı çıkıyorum mesela stüdyo ayarlaması gerekti ve öyle konuşmuştuk.Ben tam stüdyoya girecekken ''Ayarladın de mi?Giriyorum'' yazıyorum..Bana ''Aıyy unuttum Kezbancım'' diye mesaj atıyo...Mc Donalds'ın önünde üstümü başımı yırtıyodum az kalsın..''Ulan gerizekalı kaşar oraya gelip senin amını götünü yırt...'' diye bi mesaj yazıyordum ki sildim hemen.Ve sadece ''lütfen öl ya'' yazdım ve buna bile cevabı ''İhihihih'' oldu...Ofise gidip masaya 450 kez kafasını vurup gebermesini istedim.Vileda sopasını belinde kırabilirdim orospu dümbeleğinin...Sakinleştim ve direk eve gittim.Devamını sonra yazarım çok sıkıldımanacım KEZBAN ÖPER:)

PS:Yazı için fotoğraf ararken şunu fark ettim ki ülkemizde bir tane bile yakışıklı iş adamı yok..Lanedolsun!

13 Eylül 2011 Salı

Kahveci Güzeli Kabasakal

Nerelere gideyim? Hangi duvara kafamı sürteyim? Bilemiyorum...Uzun bir zaman buraya yazamadım öncelikle özürü borç bilirim.Aman yahu nasıl bir sorumluluk oldu bilemezsiniz...yok ''yazı yazmam gerek'',yok ''mesaj atmışlar'' diye diye geceleri uyku uyutmadınız küçük götlüler sizi :(

Evde oturmuş iç çekiyorum,kanepenin örtüsü katlanmışda katlanmış kıçımda ''kol böreği'' gibi olmuş...Zaten en bunalımlı günlerimi yaşıyorum lan.Okul desen karışık,para desen finston baxı almak için kırk takla atıyorum,iş desen hak getire...Ve tüm bunların üstüne ''Müjde Ar gibi sevişme'' isteğini göze alırsak,evde tam bir ölü taklidiyim bence.Mesela eskiden bakkala gittiğimde çocuk bi hoş bakardı.Ne bileyim bozuk çıkmadığında ''Yeaa önemli değil sonrar verürsün Kezban'' derdi.Şimdi öyle mi anasını satayım?Yanlışlıkla 1 tl dünden kalmış olmuş hemen afralar tafralar..Herneyse son zamanlarda kendime olan güvenim cidden yerlerdeydi.Aynaya baktığımda TAŞ Kezban'ın yerinde yeller esiyordu resmen...Yolda gördüğüm 1.20 boyundaki İlyas Salman tipli herifler bile beni süzmüyordu,kendime gelmeliydim,düzelmeliydim....

Ego manyağı,ilgi çekmek isteyen yeni yetme gaylerden bile beterdim aslında.Tecavüze uğrarken ''Ahhh bıraakkk hayvaan herifff'' diyerek eteğini kendi kendine çıkarmaya başlayan ''şen dullar''dan farkım yoktu.Ayrıca düzgün,seviyeli,kültürel,elitist,zırt,pırt....gitmesini istediğim ilişki arayışımda da bir sonuca varamıyordum.Umutlar tükenmişti...Ta ki o mesaj gelene kadar....

 KABASAKAL TANIŞMASI:
Günlerdir birbirimize sosyal ağ üzerinden kur yapıyorduk.Aslında birbirimize bakıp bakıp kaçmak denebilir.Hem seninle ilgilenmiyorum,hemde gel yiğidim sana börekler açayım stayla...Off bu tip şeyler çok can sıkıcıdır bence.İnsan içinden ne geliyosa söylemeli,haykırmalı,anırmalı,inlemeli hatta..En sonunda dayanamayıp mesaj attım ve karşılığını aldım.Yaşı benden biraz büyük olan,tek başına yaşayan,kültürlü,sevimli ve tatlı bir ''Kabasakal'' bulmuştum kendime.Mesajlar mesajları getirdi,muhabbet sohbet bitmek bilmedi.Vee en sonunda kahve içmeye davet edildim ''Kabasakal'' tarafından :)

ODAYA HER GİRİŞİMDE AYNI CÜMLEYİ SÖYLERİM MARTAVALI:
Kabasakal kahve uzmanıydı diyebilirim.Ocağın başında dururken güzel bir iş çıkarmaya çalışan sanatkarlardan farkı yoktu.Oturduk kahvelerimizi yudumlamaya başladık,dertleştik,konuştuk(sanırım 1 saate yakın ben konuştum tek başıma,bilirsiniz içliyimdir ehheheheh)Yalnız yaşamanın zor olmadığını söyledi.Hatta kendine bir düzen bile oturtmuş diyebilirim.Şahsen bize birgün belediye baskın düzenlerse hiç şaşırmam.Odamda biriken bira şişeleriyle küçük bir ''Eyfel Kulesi'' minyatürü yaratıp gazetecileri çağırabilirim,ama yapmıyorum.Herneyse ben duramadım tabi başladım ''Kaç sevgilin oldu?,Şimdi nerdeler?,Ay güzeller miydi?,Adreslerini verir misin?'' vb... sıdıka soruları sormaya.Amaaaaaan hanginiz merak etmiyo lo uloğğ mahsunlar? ''Benden öncesi inan hiç önemli değil '' yalanını söyledikten sonra içinizdeki o oronzbuu kahkahalar atıyo biliyorum.Kabasakal soruma ''Ben yatak odasına giderken ''İnşallah hayatımın bundan sonrasında benimle olacak kişi budur'' diyorum Kezban'' dedi.İnanır mısınız dürüstlüğü karşısında sevindim.Hoşlantım 2 misli arttı.Ve içimden dedim ''Kezban aradığını buldun oğlum''.....

SICAK DAHADA SICAK OLACAK BU GECE BÖLÜMÜ:
Yatak odasına geçtik,kahve ziyareti yavaş yavaş şenlenmeye başlamıştı.Durumdan hem hoşnuttum hem de anlamadığım şekilde rahatsızdım.Evet öpüşmek güzeldi,sarılmak...Ama henüz en sevdiği filmin adını bilmediğim biriyle cinsel hiçbirşey yaşayamazdım.Bu dünyaya manevi salak gelmişim ben anacım,herşeye böyle  sevgi,aşk,bıdı bıdı sıkıştırdığım sürece öllüğün körünü alırım ben kesinlikle....Herneyse uzun uzun öpüştük,seviştik(yaklaşık 2 saatimiz yatakta geçti hehehehe ama öpüştük haa sadece yanlış anlamayın sikerün)Kabasakal'ın misafirleri gelicekti.Saati hatırlattım ona.Yataktan kalkmak istemedi aslında bende istemedim ama kalkmalıydık.''Kezban misafirler 4 gün bende kalacak sonra görüşelim mutlaka'' dedi....

POPEYEEE NERDESİN???BÖLÜMÜ:
Aradan geçen günlerde Kabasakalla 1-2 kere mesajlaşabildik.''3 günümüz kaldı :)'' vb.. mesajlarla yüreğime su serpiliyodu resmen.''Tamam lan..'' demiştim artık ''Herbişeylerimi kapatıp bu adama odaklanıcam ve onu üzmemeye çalışıcam''Mesajların günden güne azalması,hatta attığım mesaja cevap gelmemesi canımı sıkmaya başladı.Deja vu yaşamak istemiyodum şahsen.Zaten geriye dönüp baktığımda bisürü dalyarrak(bu küfürü çok severim) gereksiz ''çük'' kafa vardı hayatımda.Kabasakalı bu kategoriye koymaya gönlüm elvermiyordu.Hem cinsel anlamda tatmin edici bişey yaşamamıştık ''beni kullandı attı ühühü'' senaryosunu çöpe atmak zorundaydım.En sonunda ''bir daha görüşmek istemediğimi telefon numarasını ve diğer tüm bilgilerini sildiğimi'' içeren bir mesaj attım ama takmadı...Elimde olsa Temel Reisi alıp evini basabilirdim.Çok üzüldüm,çok kırıldım.Ha bide bunun üstüne telefonu şarja takmaya çalışırken 2 tane boş mesaj attım amk rezilliğe koşş.Umarım o sakalları götünde 5 misli çıkarda ''allam ben naptım:(('' diye üzük üzük üzülür..Hayır ''sikilmeden atılmak'' bu olsa gerek ona gülüyorum.Herneyse psikolojisi bozuk insanları üstüme çekmek adına master yapıp tezimi yayınladığım gün sizde gerçeği anlayacaksınız..Bilmiyorum işte insanları hala çözebilmiş değilim!!!Kezban öper.....