22 Aralık 2015 Salı

Hoşçakal Orospu

Vee yıllardan sonra okul zilini duyup saçımı taramadan,gömleğimi içeri sokmadan çapaklı çapaklı çıkıp okuluma gittiğim muhlis aile evimdeki minik çöplük odamda son gecemi yaşıyorum.Her son bir başlangıç mı yoksa başlangıçlar mı sonları son yapan bilmeden ve bilmek istemeden.

Duygu yüklüyüm kolonlara,duvarlara ve bilumum inşaat malzemeleri.Duvarların dilleri olsa da suratıma tükürseler ahh ahhh.Neyse ki duvar duvarken güzel bırakın şeker de yiyemesin bir zahmet. Ne zaman büyüdüm,ne zaman böyle bir karar aldım? diyor insan içinden.Kapısında acı acı davul zurna çalınan gelin evi misali gidişim buruklu bir sevinç.Kuşağı beline bağlanırken ağlayan gelinleri anlar oldum. Gitmiyorsun neticede sonsuzluğa ama artık o güvenli çatıda da değilsin gibi. Alın bütün çeyrek altınlarımı da ben annemi öpeyim bol bol diyorsun ilkokula yeni yazılmış çocuk gibi. Evet evet şu an resmen okulun ilk günü hüzünsülüğü var.Ama önlüğümü de çok sevdim kahretsin örtmenim

Biraz da İzmir'den dem vuralım bakalım.Sokaklarını karış karış bildiğim,tek bir noktasında bile yaşanmadık hatıra bırakmadığım nüfus cüzdanımda yazılı alın yazım. Ne tuhaftır senelerdir ''senden kurtulsam artık'' dedikten sonra yine romantik romantik bakıyorsun bana bu akşam. Resmen tam ayrılacakken buluşmaya yakışıklı gelen sevgili gibisin he. Ne aşklarım,ne kalp kırıklarım,ne arkadaşlarım kaldı sende değerini bil. BOYOZ GEVREK KORDONla sınırlı değilsin benim için.Daha içli daha östrojen duygulara gark olurum seni düşünce bundan da şüphen olmasın,hep gururlanasın.

Yeni aldığı defterde yazarken eski defterinin kıvrık uçlarını arayan gözlerle gidiyorum. Sana emanet etmiyorum ama çoğu şeyi göz kulak olsan yeter. ''Nasılsa bi ayağımız burda yahu'' samimiyetsizliğiyle de gitmiyorum. Kalbimin bi kısmı nasılsa sende.Hoşçakal aşkım
...

Kezbans 

12 Ekim 2015 Pazartesi

Nerede Kalmıştık?

Şaka maka bloggera geri dönüyorum sanki.Evde zilyon tane işimin olması ve bu işleri öllüğümün tersiyle iktirip ''hayır yeaaa sonra yaparım ki :)'' umarsızlığına eriştikten sonra yine ayakkapları burada çıkardım.Sahi neden blog yazmayı bırakmıştım?

Bir kere uzun yazılar okunmuyordu ve anlatmak istediğimi anlatmaya kalktığımda 95 paragrafta zor bitiriyordum.Ayrıca kitlesi az,sessiz,içine kapanık ve munis kişilerle dolu bir platformda ALLAAAAH TV8'İ AÇIN BE! diyemiyordum.Twitter yaşamıma giren yegane pislik aşklardan biri.Ortaokulda bana OHA SİKİN Mİ VAR diyen platononik aşkımdan bile beter acımasız davranıyor.Ama bir o kadar da hızlı,anlık,coşkulu ve sevecen.Zannediyorum ki bugünlerde olan bütün jeopolitik olayların anlık haberi ufak kalp krizleri,ağlama nöbetleri yarattığından mütevellit yok dedim.Ben eski çorak topraklarıma geri döneyim.Gideyim de emekliliğimi toplamda 5 adet kedisi bulunan bir sahil kasabasında kedilere ''şoppi,luppi,yatti,minci,yutki'' diye isim taka taka kafayı o şekilde yiyip de başlayayım serüvenime.

Kendim hakkında ne kadar az bilgi verdiğimi farkettim daha sonrasında.Çünkü insanlar benim hakkımdaki herşeyi o kadar merak ediyordu ki finansal krizler,dünya repoları ve global borsa buna bağlıydı.Ben! Benim işte ayol sidikli telli turna.Ne bir eksik ne bir fazla.Kiminizden daha gür saçlı kiminizden daha ufak popo.Attığım 20 bin küsür twit ve 4 senedir yazdığım blogta bile kendimden bahsedememişim.Resmen özgeçmişsiz resmen otobiyografiless bir şıllık

Tut ki sevdiğim şeyleri tuttuğum takımı aldığım eğitimleri döşediğim bir kağıt olsam.Ama olamamışım.Zamanla şuyum,buyum,öyleyim,azcuk da şöyle diye diye yapışkanlı notları oraya buraya yapıştırmışım.Hakkımda kısmım arapsaçı.Çivi çiviyi söker budur bunun ilacı...

HAKKIMDA
Devlet hastanesinde doğdum.Doğduğum gün göz kapaklarım yapışık doğmuşum.Bunu duyan halam koridora çıkıp babama ''Karın sakat doğurduuuuuuuuu'' diye bağırmış.Halam çok sever beni hep ölmemi isteyecek kadar çok.Ölüm konularında kafam çok karışıktır.Cennet varsa gitmek isterim cehennem varsa onu da bir görsek fena olmaz.Çok meraklıyımdır.Gördüğüm herşeyi kurcalarım.Kurcaladığım herşeyi bozmam.Fazla konuşurum.Hep bir fikrim vardır.Zikrim yoktur o pahalıdır alamamışızdır.Küçükken hiç ekşın menim olmadı bu sebeple.Zamanla barbielerin memesini kesip ekşın men yapmışımdır.Dedim ya hep bir fikrim vardır diye.

İlk sinema filmim herkül.İlk söylediğim şarkı muazzez ersoy.Muazzez Ersoy'u çok severdim.Nostalji 1-2-3-4-5-6-7-8-99'a kadar dinledim.Hep ünlü olmak isterdim.Ama ünlüleri dışarda gördüğümde tanımıyormuş gibi davranırdım.O zamana kadar hiç ünlü görmemiştim ama olsun görsem tanımazdım.Bir kere türkücü kubat yanağımı sıkmıştı.Yıllardır bunu anlatırım.Size de anlattım dinlediniz.Dinlemeyen varsa kubata sorabilir çünkü kubatı tanımıyorum.

Ailenin en küçüğüyüm.Benden sonra sperm tutmamış.Yapacakları varsa da yapmamışlar bunla idare edelim bari demişler.Okula yazdırmışlar.İlkokul öğretmenimi okuldan attırdım.Hiç futbol oynamadım.Oynayanlara hayran hayran baktım.Sarı kart neye verilir bilmem ama kırmızı karttan korkarım.Hiç kırmızı kart almadım kesin pahalıdır.Çok param olsun isterim ama hiçbişey yapmam.Birgün kayıp ailem beni bulacak diye senelerce bekledim.Ama asıl ailemi kaybettim.Babam kore gazisi adı Chen-Kojir.Evde hep pilav yeriz.Ve tokio hotel hiç dinlemedim.Oradaki adam mı kadın mı tartışmalarından ziyadesiyle sıkılırım.Sıkılırsam yalan söylerim.Söylediğim yalana inanırım.Mesela Chen-Kojir kim bilmem? Hatta hiç pilav da yemedim.Yersem ağlarım.Ağlarsam anam ağlar gerisi yalanlar inandıkça güzel.

Lise çok güzeldi ya kesin toplanıyoruz muhabbetlerinden kaçarım.Lisede rakçıydım,üniversiteye 1 kere gittim.Kayıt oldum çıktım.Bir daha uğramadım.Ara ara kaç almışım diye merak edip okulun sitesine girerim.Belki AA vermişlerdir diye inandım.Verirler mi vermezler.Olsun.Bütün ilkokul,lise karnelerimi biriktiririm.Hiçbirine bakmam.Takdir belgesi az aldım,teşekkür belgesine ne demek yahu indir o elini teessüf ederim derim.Belgelerle konuşurum.Geçen ay vergi dilekçesiyle yemeğe çıktım mesela.Çok hoştu fakat evliymiş.Boşatmak istemedim.On sene önce annem ve babamın boşanma belgesinde benim cinsiyetimi yanlışlıkla kız olarak yazmışlar.O günden beri ben kızınızım derim.Yaz kızım hanım bana torpil geçmiş.Yaz kızım hanıma burdan sevgiler inşallah terfi almıştır.

Çok sevgilim oldu.Hepsini sevmişimdir.Sevince severim,sevmezsem de severim.Düşününce anlarım anlayınca sevmem.Ama artık sevmiş olduğum için elimden de çare gelmez.En son sevgilime şişe attım.Yaparım böyle şeyler.Olimpiyat şampiyonuyum.Büyük büyük ödüllerim var.Gülle dalında ülkemizi hiç temsil etmedim.O sırada ülkemizde değildim.Olsam ederdim ama şişe atıyordum.Zaten ödüllerim de yok olimpiyatlarda üzgünüm.Aslında şampiyon değilim şampiyon kokoreç.Güzel yemekleri severim.Güzel yemekler yapamam.Elimden az şey gelir.Elimden gelmeyen de kendi kaybeder derim.Gitsin başkasının elinden gelsin derim.Başkasının elinden gelene şaşırırım.Hoşgeldin derim.Terlik uzatırım.Görgü kurallarına bayılırım.Şarabı koklar içerim.Koklamayanla görüşmem.Çok fazla dünya turu muhabbeti yapan insanlardan kaçarım.Hiç yurtdışına çıkmadım.Prag'da ne meşhur bilmem.Ama dinlerken kafa sallarım.Elbette osu meşhurdur aferin derim.Biliyormuş gibi yapma hastalığım var.Onun için tedavi gördüm.5 sene hastanede yattım.Ama doktor anlatırken hep biliyorum zaten diye kafa salladım.Çıkardılar.Antibiyotik sevmem.Her bokta ağrı kesici içen insanla eldivenle tokalaşırım.Dantelli eldivenlere bayılırım.Balolarda hep dantelli eldivenlerimi giyerim.Ama henüz bir baloya davet edilmedim.

Türkü bar sevmem.Ağır saç yağı kokan canlı müzik barları da sevmem.Genelde youtubedan müzik dinlerim.Hadi bize bir şarkı aç dediklerinde aklıma şarkı gelmez heyecanlanırım.Youtubeda yanda ne çıkarsa ona tıklarım.İnsanları zevklerimle mest ederim.Çok fazla arkadaşım vardır.Hepsiyle görüşürüm.Haftaya kesin yapıyoruz dediğim herşeyi ertelerim.Ertelediğim şeylerden de çok korkarım.İkiz kardeşim yok.Olsa onu bir mahsene kapatmak isterdim.Ertelediğim işleri istediğim zamanlarda benim için yapsın diye kapıyı açardım.Belki de mahsendeki ikiz kardeş ben olurdum.Yine korkardım.Allah korurdu.Tövbe tövbeydi de insan insan mıydı?

Yazları çok terlerim,kışları çok üşürüm,sonbaharda hep ıslanırım,ilkbaharda alerji olurum.Mevsimler benlik değildir.Uzaya gitmek isterim.Henüz Bergama'ya kadar gidebildim.Ama bu işler yavaş yavaş.
Hakkımda şeyler yazmaktan hoşlanırım.Sonunu getiremem.Burada bitiririm belki de
devam ederim?

KEZBANS ÖPER:)



11 Ekim 2015 Pazar

Şimdiki Aklım Olsa

Kaybettiğin kadar sevilirsin,düzdüğün kadar büzülürsün,ettiğin kadar ekilirsin,şoppala yaptığın kadar poppirik olur.

Hep bir nasihat hep bir hayat tecrübesi.Ben bütün bunları yaptım aman sen sakın yapma! Eğer yapmazsan da başkalarının kafasına vura vura anlat yapamama yapma döngüsü.

Ne kadar hoşnutuz o çektiğimiz acıları gün gelip üstünde pötikare desenli bezi olan kapaklı piknik sepetimizden çıkartmaya.Al bakalım bende de bu var:) Toplanın iftar yapıyoruz.Öğüt iftarı! Ben daha çok yaşadım ben daha fazla çektim koyayım mı biraz daha? Hayır teşekkürler kafii çünkü ben yanımda ŞİMDİKİ AKLIM OLSA getirmiştim.

Nedir bu şimdiki akıl? Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler diyor mesela Aksu? Bunu dediğinde henüz kariyerinin başlarındaki genç bir minik serçeydi.Şimdilerde kokoyin partilerinin prensesi müzik piyasasının escobarı.O zaman kaybolan yıllarını alsa bu zamana 3-5 çiziğe satar mıydı? Bilmiyorum.Sorularımın cevabı yok.Cevaplarım sorulanmalı.Kafam karışık ve artık büyümek istemiyorum.

Her gün uyandığım dünyada,o gün hayatta olmayan ama olacaklar adına farklı deneyimler edinmekten yoruldum.Ne için ilerde götüne avuç avuç ağrı kesici merhem sürerken ''ben ettim siz etmeyin'' demek için mi? Ne münasebet ben etmişsem iyidir.Hatta daha da edilecek varsa getirin edinilililinilinsin! Kafam dar bir koridor ve ben o koridorda günde 100 kere çığlık ata ata koşuyorum.Delirmenin ayıbı olmaz.Herkes yaşar gün gelir bamya ayıklarsın gün gelir barların tepesinde zıplarsın son ses müzikler eşliğinde.Ama yine de sensindir.İkisi delilik arasında fark yok işte ()
yine aksu'dan alıntı yabtım azına sıççam senin bekle serçe

Eskiden herkes çok temizdi,herşey çok güzeldi,saygı vardı,şoppili yoktu,buffulu geldi,hoppili oldu'lardan da bıktım.Gelin kardeşlerim elele tutuşup koskoca bir pencereden 500 bin kişi atlayalım o halde? Hatalarımız ve çektiğimiz dönemsel acılarla bu kadar övünüp geçmişi bu kadar ballı pudralı anlatmak da patolojik çünkü.Valla ben anı yaşıyorum.İstersem öleyim dedim geçenlerde.O an dedim tabi bunu anlık.Anı yaşadım ve bittim.Sonra kendi cenazemi düşündüm.Büyük bir tabut olacak Atatürk Kültür Merkezi Sahnesi'nde.Çıkıp konuşmayı Haluk Bilginer yapacak ve alkışlarla sonsuzluğa uğurlanacağım.O iğrenç fotoğraflarım ve sik sok twitlerim projektörle yayınlanacak dandik bir slayt eşliğinde.Çıkışta herkes bir değeri kaybettiğini bilecek.Bir değer! Yani haberlerde öyle söyleyecek ve haber bandımın ardından dönen hayvanat bahçesine yeni gelmiş sevimli panda yavrusu MOJİnin komik görüntüleriyle herkes tarafından sonsuza kadar unutulucam.

Bak sen şu halime.Ben koskoca ben? Ne acı ne kadar gücenik? İnsan kendi ölümünü düşündüğünde acaba kimler ağlar arkamdan fikrinden çok ayyy yazık kız bana orda yatıyomuşum mesela off yazık ayol ayy bak nasıl kalmışım o taşta PUUU! diyip hayali kapatıveriyor en heyecanlı yerinde.Çünkü çok değerliyiz çünkü o pamukçuk o popocuğa giremeyejek ki:) Oyyy guju guju guju çeni :)

Bilin ya da bilmeyin tecrübe,edinim,kaybedim veya kazanım hiçbiri sizi siz yapmıyor.Belki birgün parkta torunun salıncakta 250 km hızla sallanırken sen diğer banktakilerin beynini sikmek için canla başla çalışıyorsun sırf bunlar için.Senin doğrun,senin olduğu müddetçe güzel çünkü.Sen yoksan hoşçakal doğrular...

KEZBANS ÖPER:)

25 Haziran 2015 Perşembe

Sessizlik

Hayatlarımız ne normalize edilebilecek kadar sakin ne de görmezden gelinebilecek kadar küçük.Bugün yaşadığımız her şey bizi biz yapmaktan çok bizi sizsizleştiriyor.Allahım ne kadar deniz sekilik cümleler.Alt tarafı flütçü bir şoparla takılıp uyuşturucu batığına saplanmaktan başka ne gördü? Çok şey gördü bence.Kimsenin göremeyeceği kadar çok şey.Konu deniz seki akalın kurt değil konu ben de değilim sen de değilsin.Bir kere de konunun içinde olmayalım objektif de bakmayalım.Konu geçsin bitsin gitsin üstümüzden.

Yaşamda edindiğim küçük şirin süs köpekliği rolüme bugün son vermek istiyorum.Hayır hayır gayblogger bloguna son kez yazıp veda etmedi.Ölüm hiçlik benim için.Hiç olmasını istemem bu kadar her şeyin de.İntihar edemeyecek kadar canı tatlı ve kollarını öpen biri son bi mektup yazıp gidemez zaten bu hayattan.Belki dev bir tepegözle gökyüzüne ''Amına koduklarım...'' yazıp veda edebilirdim ama henüz bilimin gelişmesini bekliyorum diyelim.

Bugün kendimle yüzleştim.Ne kadar sahte ne kadar kolay bir insan olduğumu küçük bir maratonun ardından öğrendim.Bu zamana kadar beni diğer insanlardan ayrı tutan tek özelliğimin lafını esirgemeyen ve karşısına geçenin alnına şaak diye yapıştıran bir ibne olmaktan geri kalmadığını biliyordum.Ben riyakar tahtların pamuk kraliçesiydim kırmızı başlıklı sindrellası.Anladın işte hepsinden az bişey koymuştum kendime.Sevilmenin verdiği yükü taşıyamayacak kadar kalbi cüce ve bir o kadar da 7 tane değil.

Sevilmek.Ahh sevilmek.Bir kedinin bile sadece küçük bir kafa okşanışı için ti teber yollardan yanına gelip sana ver bi beşlik diye kafa sallaması işte.Sevilmek en yanlış söylediğin cümleleri bile düzeltemeyecek kadar naif ve hassas düşünen birinin yanlışlarını hayatına bile isteye geçirmesi.Ben sevildim.Ama sevildiğim kadar sevmedim

Sevgi mi ağır geldi insanlık mı? Kendime sayıp döktükten sonra huzur dolan içimle gidip alışveriş mi yapıcam? Bunu kimin okumasını istiyorum? Aaa bak kendine bunu bunu demiş evet ben bu insanın canına okudum mu denecek? Canım okundu.Canımı okuyorum gerçekten.İçimden salisenin 7 virgül 5inde geçen her duyguyu karış karış cümlelerde kelimelerde arıyorum.Şarkı dinliyorum bol bol.Anla işte be damızlık inek acı çekiyorum ben.Her gün yaşadığın otobüs yolculuklarındaki ayakta duran kulaklıklı ve mutsuzum.Bitmeyecek belki üzüntülerim yarın da sana üzülücem sonraki gün de?

Ödeşmek istiyorum her konuyla tekme tokat ödeşmek.Sen bana 10 tane vur ben sana 1 tane demek istiyorum şehir barzosu dövmeli kaslı abi gibi.Yazmaktan başka birşey gelmiyor aklıma.Gidip sarsa sarsa ağlayamadıktan sonra kimseye.Yolda durudurup ''bakın hayat çok fena'' diyememek koyuyor en çok.

Aklıma tuhaf şeyler geliyor.Birinin hayallerini elinden almaktan çok korktuğum zamanlar.Bebek fıstık geliyor aklıma.Sen anladın onu.Bilin ki yüreğim ne kadar darlansa da kendimi iğrenç hissettiğim gerçeğini değiştirmek için tekrar inşa etmeyeceğim bişeyleri.Bu şantiye böyle kalsın benden mimar olamadı.

Kime ne kadar özür dilesem diye düşünüyorum.Tek tek özür dilemelik listeler oluşuyorum kafamda.Sabah niye bakkala öyle dedim? Ayıp oldu yarın sabah 1 değil 2 ekmek alınacak.Ağzımdan çıkamayacak o 2 değersiz sözcüğü putlaştırmıyorum kafamda.Sebebi ne olursa olsun telafisi yapılır herşeyin hallederiz be nefes alalım biz.

Nefes alamıyorum içimde çöp kutusu başında 5-6 tane öğrenci kalemtraşıyla kalem açıyor.Bır bır konuşuyorlar.Hepsi de ne kadar pasparlak zekiler önleri açık.Susun artık yerinize diyorum! Kendimi bildim bileli hep orada duran bi tanesi var hele ki hiç ayrılmıyor o kutunun başından.Belki çok tembel belki de hepsinden zeki.Bütün duymak istemediklerimi ondan öğreniyorum.Sen kötü bir öğretmensin diyor bana kalbim.Keşke bilsem de öğretsem bize bişeyleri.Ne olduğunu bilmediğim bir arazide rehberlik yapıyorum bana.Sonunda yeşil vadiye ulaşıyorum ve ayaklarımda serinlik...Hoş hayaller güzel seraplar bunlar.

Düzlüğe çıkamayacak kadar tümsekteyim boynum kıldan ince ve söylenecek her lafa kafa sallıyorum.Ben buyum diye göğsünü gere gere gezmekten acizim.Bittim ve tükendim sanki.

İyi günler düşlemiyorum.Düşengeç oldum belki.Belki hala her şeyi çok seviyorum.Belki beni ben olduğum için sevenleri sevdim.Yolum çok uzun ayaklarım nasırlı ve şişmiş.Yürü ya kulum diyor bana yukardan ince sesli ve utangaç allah.

Çare olamadığım herşeyi sırtıma alıp yürümek,yürümek nemli topraklarda...
Sonunda yeşil vadiye ulaşıyorum ve ayaklarımda serinlik...


29 Mart 2015 Pazar

Yirmüç

İşte koca bir yaşın daha son günü.Bak bakalım Cahit Sıtkı şiirine ne kadar yaklaşmışsın? Yaş 35 mi yo yo henüz hala izmir'in plaka kodu benim için.Tamam yaşlılık edebiyatı yapmayacağım hala dipdiri ve gencim çünkü.Akrep ve yelkovan 12de buluştuğunda yine genç kalıcam.Çok da iyi edicem pek de iyi.Balkonlara çıkıp alkışlayacağım ya da dışarda 2 sene sonra yüzünü bile görmeyeceğim arkadaşlarıma sarılarak ateş edeceğim yere göğe.Güzel işte mutlu olacağım ben.Her sene isteklerime istek eklense de istemeye devam edeceğim.Süper bişey bu insan olmak.Yolda gördüğüm her hayvana,bitkiye insan olmayı tavsiye ediyorum zaten.Sen de ol diyorum umarsızca köpekler gibi dağıta dağıta insan ol köpek kardeş.İNSAN OL!

Her anını kafama sicim gibi yazdığım o muhteşemkulade hayatımdan bak bu sene de neler geçmiş? Yaşamış,görmüş ve feleğin çemberine 40 kurşun sıkmış,siz yokken ben burdayım nidalarıyla dünyaya kamp kurmuş ölmemiş ölümlülerden bir adet olmuşum işte.

Neden varım? sorusuyla uyandığım sabahlardan bi haber ''iyi ki varsın'' diyerek beni tenzih edenlere inat mumları üfleye püfleye göt kıllarımı beyazlatmaksa amaç,evet yapıyorum bunu.''Sen olmasan borçlarımızı kim öderdi'' düşünceleri gölgesinde.Şaka maka artık büyüdüğümü elimdeki faturalardan çok banyoda 3 aydır üstünden toz bezi geçmeyen sikindirik aynalar söylüyor işte.Eskiden baktığım o meraklı ve iri iri gözler zamanla yerini ''amaaaaaan nolacaksa olsun yahu'' ya devretmiş.Saçların içinden geçerken güçleşen tarak yerini çarşamba pazarı ucuzluğunda satılan pırasaların içinden geçmeye bırakmışsa demek ki.OVV AL ORADAN BİR KİLO KELLİK

Zaman ne önemli şey.''Bir dakika bekle'' dediğimiz anda bile oturup 60'a kadar saymayan insanlar kalkmışız 365 günün her münasip gününde kendimizi kutsallaştırıp cicileştirmişiz.Heyyy heyy götüne avuç avuç hemoroid kremi sürerken de bu coşkuyla ol yiğidim aslanım.

Velhasılı kelam olmuşsun işte galakside sus artık,vızıklamadan al oksijenini ver karbondioksitini git diyenleregelsin.Teşekkürler.Yaşamamda ve yaşatılmamda sebebi olan ve olmayan herşey için.

KEZBANS ÖPER:)

4 Ocak 2015 Pazar

Gerdek Rüyası:Gelinlikle Girdin Kefenle Çıkacaksın (2)

Her zaman en heyecanlı yerinde reklama giren ve reklam bitiminde BÖLÜM SONU yazan Türk dizilerinden nefret etmişimdir.Bir önceki yazımın bitişine bakıyorum da insan bir zaman sonra nefret ettiği şeylerin kölesi oluyormuş.Annesine benzemekten korkan bir kadının ilerde çocuğuna annesinden daha despot davranması ve delirmesi gibi.Tabi bunlar ufak örnekler.Yoksa sana her nefret ettiğinin bağımlısı olacaksın demiyorum.Belki de diyorum.Al bu da kafanı karıştırsın okursun...

17 yaşlarımın sonunda nefret ettiğim şeylerden biri de kesinlikle cinsel ilişkiye girmekti.Nedeni çok açıktı.O enfes kurgulu ilk sevişme hayalim tamamen hüsran ve acıyla son bulmuştu.Diyordum ya buluştuğum kişiyle harika bir gün geçirip ardından öpüşmeye başladık diye.Heh işte her şey oraya kadar güzelmiş.Sonrası tamamen mezar başına bırakılan çiçek,hiç bitmeyecek bir türkü gibiydi.

Bulunduğumuz yatak odasının aydınlığı bir anda kapkalın perdelerle kapatılmıştı.İçerde ağır bir günah seremon

isi işlenecekti adeta.Bu biraz korkutucu gelmişti.Sevişmek,,, karanlıkta sevişmek,yüzüne bakmadan dokunduğun yerleri görmeden gizli gizli sevişmek.Belki bu yüzdendir şu anda bile sevişirken bütün evdeki ışıkları açmama vesile mağlum travma.Ama ne olursa olsun ben o karanlık odaya yine kalbimde çiçeklerle girmiş yatağa öylesine uzanmıştım.Soyunmayı henüz istemiyordum.Soyunacaksak bunu adım adım karşılıklı yapmalıydık.Bi nevi oyun olacaktı işte .Sonunda ikimiz de kazanacaktık.Yatakta uzanmış halde beklerken,buluştuğum kişi aniden soyunmaya başlayıp donu altında kalana kadar bu eylemini de gerçekleştirmişti.Yine hayallerimin yıkılması umrumda olmamıştı.Sonuçta diğer aşamalarda da mutlu olabilirdim.Hem bu karşılıklı mutluluk değil miydi? O şu an soyunmaktan mutlu olmuşsa ben de mutlu olmuş gibi davranabilirdim.Şimdi onu hafifçe dudaklarıma doğru çekmeliydim.Derken aniden kafamın üstünde bir elin beni aşağıya iktirdiğini hatırlıyorum.Bu çoğu erkeği yatakta gerçekten itici kılan bişey benim için.Sabret amın oğlu vakti gelince kendi isteğimizle oraya da ineceğiz ama şu an üst tarafınla bağ kuruyorum ben kerroo seni.Neyse ne işte o an aylarca elimle çalıştığım oral seksi deneyimlemek için bir fırsatım olmuştu.Ama bu deneyim biraz farklı gelişiyordu.

Penis denen organ vücudumuzda çamaşır veya pantolon içinde hapsolan günde çiş yapma sayısına göre de dışarı çıkan ve çok fazla hava almayan bir organdır.Bu organın cinsel ilişki öncesi partnerine hoş ve temiz gözükmesi için gerçekten güzel temizleme jelleri ve parfümleri mevcuttur.Bunu bilin diye söylüyorum.Bir cinsel ilişkide penis ne kadar temiz ve göze hoş gelirse o cinsel ilişkinin performansı daha yüksek olacaktır.Tabii o zamanlar bunlardan bir haber olan ben aşağı iktirilmemle birlikte bir donla yüzyüze kalmıştım.Bu benim için hem çok heyecan verici bir detaydı hem de iğrençti.Çünkü burnuma birinin apış arası kokusu semsert şekilde çarpıyordu.Bakın bunları gerçekten zevk olsun diye yazmıyorum hatta yazarken arada bir gaz çıkarıyorum ki midemin ekşimesi geçsin diye.Fakat sevişmeyi,bakireliği,ilk eşcinsel ilişkiyi yaşayacak arkadaşların konuyu yakından görmeleri için bişeyler paylaşıyorum.Yadırganmadan okunsun,yadırganacaksa da sayfa sağ üstten kapatılsın (yazar burada demet akalınlık yapıyor)

İşte ilk oral seksimi yapma anım geldiğinde aslında ben orada olmak istemiyormuşum bunu şimdi daha iyi anlıyorum.Ve sadece görevi yerine getirme amaçlı tiksinerek ağzıma giren bir cinsel organın kokusu gelmesin diye burnumu tıkamaya çalışmak.Oral seksin en zor yanlarından biri de budur.Hem ağzından nefes alamazken hem de burnunla kokuyu engellemek isterken nefessiz kaldığın ve aynı zamanda kusmamaya çalışıp bir de karşı tarafa gülümsemeye devam ettiğin an.Eğer bunu yaşamaya hala devam ediyorsanız şu an sevgiliniz olan o kişiden derhal ayrılmanızı da öneririm.Çünkü zamanla oral seks konusunda tecrübe ettiklerim ve bana oral seksin nasıl birşey olduğunu yavaş yavaş anlatan birini anlatacağım sonra size.Neticede oral seks doğru bir ten uyumu ve arzuladığın kişinin organını gerçekten sevmekten geçtiğini 2-3 sene sonra anladım.(bu konu için ayrı yazı yazacağım)

Yaptığım iğrenç oral seksin ve ''DİŞLERİN BATIYO'' cümlelerin ardından,gözlerim yaşlı halde tekrar atmıştım yatağa kendimi.Bi nevi içimden artık ''malum şey neyse o olsun artık eve gitmek istiyorum çok kötüyüm'' diyordum.Ama beni ben bile duymuyordum.Çünkü günahımı henüz sonlandırmamıştım.Her oral seksin ardından gelen parmaklar tükürüklendikten sonra erkeksi bir tavırla gireceği yuvayı deşeleyen adam görüntüsü beni hep benden alır.Eğer bana genel olarak cinsellikte nereyi resmetmek isterdin? diye sorsalar kesinlikle hiç düşünmeden bu anı söyleyebilirdim.Başkalarına sorsan orgazm anı falan der tabi ama ben bitişlerin hayranı biri değilim.Benim için en güzel şey başlangıçlardaki o haz ve şehvet.Neyse ne bu bölümü uygularken az çok hoşuma gitmişti elbette yalan söyleyemem.Biri bütün işini gücünü bırakmış kan ter içinde benimle ilgileniyordu yahu.Boru mu bu? Tam o anlarda seks yapmanın ve yatakta hissettiğin o sahiplenme ve sahiplenilme hissinin ne kadar ulu ve yüce bir his olduğunu düşünüyordum.İki insanın senkronizasyonu işte şimdi benim için güzel bir ilk sevişme oluşturuyordu.Tabii bu hayran olduğum 3-4 dklık an çok çabuk geçmişti ki diğer ana sıra gelmişti.Artık bedenlerimiz bir şekilde buluşacak ve bir bütün halinde oradan oraya yol alacaktık.İçimde bir cinsel organ hissetiğimde henüz 17 yaşındaydım.Karanlık bir oda,berbat bir sevişme ve oral seks akabinde aniden gelen anal seks.

Anal sekste anüs kaslarının gevşeyip kasılması çok önemlidir.Eğer bir penis de bu işe yardımcıysa prostatınız sıkışır ve tahmin edemeyeceğiniz farklı bir dünyaya kapı açmış gibi hissedersiniz kendinizi.Adeta bambaşka bir his,bambaşka bir canlı gibi.Penis prostatınıza her değdiğinde bulutlar üzerinden düşecekken havada yakalanmış kadar heyecanlanır ve tekrar düşmek istersiniz işte.Tabi bu benim şimdi yapabildiğim özenli tarif.Bunu ilk sevişmem için söyleyemem.O gün buluştuğum kişiye ne kadar da ''Çok güzeldi'' diye palavra sıkıp eve gidip tüm pornoları silsem de bugün öyle değil.Ama insan kötüyü yaşayarak iyinin kıymetini de bilmeye başlıyor işte belki de doğa kanunu belki de benim 17 yaşındaki meraklı tazeliğim.Cevap ne hiçbir zaman bilemeyeceğim.Açıkçası çok da umrumda değil...

Anal seksin bitiminde yatakta öylece yatmış yanımda yatan kişiye bakıyordum.Aniden kalkıp kararttığı odayı aydınlatmak istemesini de hiç unutmuyorum.Bir nevi yaptığı eylemin son bulduğuna ve bir daha yapmayacağına dair bir mesajdı bana .Yani kısaca ''Evine git bebek'' diyordu.Bilemem.Sadece giyinirken odadaki boy aynasına bakamadığımı hatırlıyorum.Ah tanrım ne utanç vericiydi! Artık ben de onlardan olmuştum işte.Onlar onlar! Bilirsiniz o şeyi yapanlar! Tüü yazıklar olsunculardan olmuştum! Ve çoraplarımı bulamıyordum...

Eve ilk girdiğim görüntümü oluşturduktan sonra salona gittiğimde az önceki seks partnerimin bir elinde kumanda bir elinde elma olduğunu gördüm.Onun için görev bitmişti.Hazır ben de giyinmiştim işte bari otursaydım biraz koltuğa.Oturdum.Ağzında elmayı şapır şupur çiğnerken ben daha demin o kan ter içinde oramı buramı öpen,gireceği yuvaları parmaklayan adama bakıyordum.Nasıl yani ya? İlk sevişmemin ardından evde Edith Piaf çalmayacak mıydı? Hani mutfakta yemekler hazırlayıp ağzımıza burnumuza şokellalar süre süre şakalaşacaktık falan? Ohoooooo çok film izlemiştim hem de o filmlerden sonra bu pornoları seyredip 2 farklı muhteşem hayal dünyasını 1 güne sıkıştırmaya çalışmıştım.Kaybeden bendim,hata da bendeydi.Çünkü bütün bunların kurgulayarak gerçekleşmeyeceğini biliyordum.Bu hayattı.

Oturduğum koltuktan 15 dk sonra dikelip gitmem gerektiğini söylemiştim.Eve gidip tüm olanları düşünmem gerekiyordu ve artık kirliydim.Dinen de kirli toplum açısından da kirli en çok da bedenen...

İlk yazının başında da söylediğim gibi:
İlk seviştiğiniz insanın kokusunu vücudunuzdan temizlemeye çalışmak nasıl bir his bilir misiniz?
Eve geldim ve banyomu yaptım.Duşta duvara tutunup acıtasyon sahneleri çekmedim elbette.Fakat artık cinsel ilişkiye girmemeye ölene dek söz vermiştim kendime.Sonsuza kadar bir daha o şeyi asla yapmayacaktım.Ta ki başka biriyle tanışana kadar...

DEVAM EDECEK...


3 Ocak 2015 Cumartesi

Gerdek Rüyası:O Kan O Çarşafa Değecek (1)

İlk seviştiğiniz insanın kokusunu vücudunuzdan temizlemeye çalışmak nasıl bir his bilir misiniz?

Hayır meyhane orospusu tadında bir zeki demirkubuz film girişi düşlemeyin.Bu sadece bizim için ilklerin önemini ve gereksizliğini anlatan müstehcen ve tecrübeli bir yazı...

İlk sevişmemi hatırlamaya çalışıyorum.İlk sevişme...Naftalin kokulu sandıkların açıldığı,edebi yazılara,şarkılara,filmlere konu olan ve ''özel'' olması gereken aslında bir o kadar özensiz ve her şeyden bi haber ilk sevişme.Bakirlik ve bekaret kelimesinin gururla taşındığı yılların ardından gurursuz hissetmeniz için bin kamçıyla bastırılan ne idüğü belirsiz ilk sevişme.Hangimiz ilk sevişmelerimizi hala mastürbasyon malzemesi olarak kullanırız ki? Cevap:Hiçbirimiz! (Tabi hayatımızda 1 kez sevişmemişsek) Bunu bu denli özel kılan yaşadığımız duygulardan çok ''hassiktir ne yaşacağım acaba'' sanrısıdır belki de.Biliyorum ''bu da seks profesörü kesilmiş beeee kalkmış sevişmekli,bakirelikli yazı yazmış ayh kapaat abla'' diyenleriniz de olacaktır.Olsun varsın ben yıllarca ilk ''özel''imi yaşayacağım gün için internette araştırmalar yaptım ufakcık yaşımda bile.Hergün geçmiş aramalarımı silip ertesi gün bir daha bir daha yazdım PEKİ NASIL SEVİŞİCEZ! diye.Bilgi yoktu,düşman çoktu.Okuduğum herşeyin sonunda yine tanımadığım 2 kişinin yatak odasını seyrederken buldum kendimi.BİNGO! Porno! 

Pornolarda izlendiği kadar muhteşem veya berbat mı diye düşler oldum senelerce.Elbet birgün ben de yaşayacaktım.Ama önce şu abinin bu abiyi düdüklemesini izlemeliydim.Emin olun hayatımda yaptığım sekslerden çok porno izlemişliğim vardır.Hepsine kafamda notlar verip kapıştırdığım umrumda olmayan insanların halvetleri.Biliyordum ama birgün benim de başıma gelecekti.Bunu kamera çekmese de ahan da şu gören gözler kaydedecekti saniye saniye benim mükemmel pornomu.Nasıl olması gerektiğini bile kafamda tam anlamıyla oturtmuştum.Bulunduğumuz oda 300 tane mumla dolu olacaktı belki 500 ve bütün bir oda bembeyaz duvar saatine kadar.Aman allahım bakirliğim elden giderken bu beyaz odanın kirlenmiş kapkarası bir ben mi kalacaktım? Evet! Kirlenmek tabirini o yıllarda kafama çok takıyordum.Ben ben bu zamana kadar pıttığını bıttık girmemiş harikulade ben? Öyle şey olur muydu yahu? Evet olacaktı ama pornolardaki gibi temiz temiz hiç terlemeden süper bir görüntüyle.Diyorum ya sevişmeyi ve bekareti pornolardan öğrenmesi gereken nesillerdendim ben de.Al işte sen öyle olmayacaksın bak eşşek kadar yazı yazıyoruz sana babanın hayrına.Öyle ağız burun kıvırmadan oku! Oku da gör o hollywood düşleri ilk sevişmen bir divanda son bulmasın.Ben yandım kızlar yanmasın...

Zamanla bu tatlı ve masum ilk sevişme hayallerim işleri daha da abarttı.Öncesinde bir yemek yiyecektik sonrasında güzel bir sohbet şampanya eşliğinde.Allahım diyordum evet böyle olmalı her şey tamamen kusursuz giydiğimiz kıyafetlerin bile renk uyumu tadında,çamaşırlarımız birbirine değdiğinde odada Calvin Klein kokusuyla dolacaktı.Böyle muhteşem ve böylesine harika bir gece yatakta ufak öpüşmelerle başlayacak ve daha sonra yerini o pornolarda gördüğümüz AY AĞZA ALMA MI O ? neyse işte ondan:(

AĞZA ALMA VEYA BİR ERKEK DEYİŞİYLE SAKSO! (BEN ORAL SEKS DİYORUM)
İşin bu kısmına nasıl geleceğimi bilmiyordum.Çocukluğumdan beri kendi tükürüğümden bile tiksinen biri olarak kendi tükürük kokularım eşliğinde bir başka organı nasıl yalayacaktım? Hem yalamak benim için bir anlam bile ifade etmiyordu.Sanki kakao mu bulaşmıştı ki yalayacaktım? Ay bu olamazdı! Gerçekten bana tersti ama o muhteşem hayalimde bu kısım da olmak zorundaydı.Çünkü bu kusursuz kurgulanmış bir porno olmalıydı.

Oral seksle ilk tanıştığımda hakkında sadece deli gibi salyan aka aka karşı cinsin orasını burasını dillemek vardı.Ne kadar iğrenç diye düşünyordum.Ama bunu başarmalıydım.İşe ilk kendi ellerimden başlamak zorunda kalmıştım.Her porno izleyişimde iş oral seks noktasına geldiğinde elimi ağzıma götürüyordum.Gülme işte amın evladı kendi kendime seksin o mantık dışı güdülerini tecrübeliyordum küçük tuvalette.Ama sonuç her zaman hüsrandı.Ellerim güzeldi fakat ellerimi yalarken ben zaten ellerimi hissedebiliyordum.Ve ne zaman biraz daha gırtlağa doğru gitmeye kalksa o orta parmak bir öğürtü bir göz doluş.Allahım ben napıyordum? Önümde deliler gibi haz alan bir çiftin pornosu elim ağzımda kusmaya ramak varken küçük tuvalette maşrabaya tekme atıyordum! Bir süre sonra ilk sevişmemden bu kısmı kesip atabileceğimi karar verdim.Zorla değildi ya? Bembeyaz odaya kusmak isteyeceğim son şeydi hayalimde. (Oral seksin gelişimini daha sonra anlatacağım)

Bu aşamayı kesip attığıma göre geriye diğer aşamalar geliyordu...

ANAL SEKS

''Eşcinsellik zor valla adamlar götünü veriyor usta saygı duyarım'' vb bir cümleyle karşılaştım geçen gün twitterda.Hayatında hiç prostat orgazmı yaşamamış bir heteroseksüel erkek için ''göt verme'' düşüncesi gerçekten zordur.Nerden mi biliyorum? Heh işte o muhteşem ilk sevişme hayalimin gelip kapıyı çaldığı bölüm anal seksti.Nasıl yapacaktım? Ben ki büyük tuvaletimi yaptıktan sonra bile yetinmeyip duşa giren biri oradan nasıl keyif alacaktım? Yoksa eşcinsel değil miydim? Oral seks sevmiyordum,anal seksten tiksiniyordum ama seksüel anlamda erkekler ilgi çekici geliyordu.Bu uzun bir müddet kafamı kurcaladı.Penisimin her daim erkek bedenine erekte olmaması için günlerce ve aylarca dua ettim.Ya da küçükken olduğu gibi bir sabah uyandığımda bari bir vajinam olsun dedim.Tamamiyle araftaydım.Hem erkeklerden hoşlanıyordum hem de popoma hiçbirşeyin girmesini istemiyordum.Ayrıca o lanet olası zenci pipini de yalamak istemiyordum seni lanet olasıca serseri! (burdan sonrası amerikan filmi dublajı mı dersin şaka şaka)

Gel zaman git zaman anal seks konusunda da fazla bilgiye sahip oldum.Ulan meğer o kucaktan bu kucağa atlayan o harika porno abiler anal seks öncesi bir temizlik yapıyormuş.İşte burası bana bir anahtar veriyordu.Olley demiştim binlerce kez olley.Demek ki beni o muhteşem ilk sevişmeme bir bok parçası engel olamayacak. Anal seks öncesi temizlenmek de ikiye ayrılıyordu.1-eczanelerde satılan anal temizlik ilacı (lavman diye geçiyor ameliyat öncesi kullanılıyor) 2-malum internette herkesin dilinde olan o muhteşem star deniz adlı ablamızın anlattığı duş başlığıyla yapılan uzun süren bir temizlik.Bunu yaptıktan sonra yürü ya kulum diyordu My Gosh.Fakat temizlikten sonra yine anlayamadığım bir nokta vardı.O da nasıl zevk alacaktım? Evet temizsin misk-i amber kokuları eşliğinde o küçük popon fakat seni orada ne mutlu edecek? Bu sefer de evde kendi kendime yaptığım ufak temizliklerin ardından popomu parmaklarken buldum kendimi? Yine napıyordum? Hem hoşuma da gitmiyordu! Tırnağım arada batıyor canımı acıtıyordu.Ne kadar zorlamaya çalışsam da anal sekse odaklandığımda erekte halimi kaybediyordum.Yok yok böyle olmamalıydı bunu gerçekten bilen biriyle yapmalıydım...

İLK SEVİŞME (PİREMSESLER GİBİ BİR GECE O KADAR PİREMSES Kİ CAM AYAKKABISI KIRILIYOR)

Eşcinseller genelde seks yapmak istedikleri vakit çeşitli sosyal platformlarda buluşur. (Neden sürekli bunu belirtiyorum heteroseksüel okuyucum adamı nerden buldun ayol? demesin diye siz zaten bilirsiniz mucuk) Bu platformlarda eğitim,sosyal statü ve hayatta varolunan kişilik hiç önemli değildir.Öyle bir yer düşünün ki sizin bilet aldığınız milli piyangocuyla büyük bir holdingin sahibi kalkmış aynı amaç uğruna buluşmuş.Bunu bilemezsiniz ve açıkçası çok da umrunuzda değildir.Fakat dikkatli de olmak gerekir.Bu gibi platformlarda eşcinselliğini keşfetmeye çalışan insanları dolandıracak,şantaj yapacak veyahut öldürecek insanlar da barınmaktadır.Ne tuhaf değil mi? Bunları bile bile içinizdeki o güdüyü yaşamak için herşeye göğüs gerip yine de BEN BUYUM ULAN demek.Evet twitterdaki arkadaş ''göt vermek zordur'' bize saygı duyduğun için sana saygı duydum.

Herneyse işte bu gibi platformlarda arz ve talep konuşur siz susarsınız.Ben sadece ilk sevişmemi bana yaşatacak hiç ama hiç tanımadığım birini arama yoluna koyulmuştum.Ayrıca dediğim gibi yemekli memekli süper bir romantizm de olacağı için tanışacağım ilk insanla nerden baksan 3-4 ay da muhabbet etmem gerekliydi.Ama bu kadar zamanım yoktu.Belki yarın ölecektim? Belki hiçbir zaman o düşler prensesi olamayacaktım? Elimi çabuk tutmalıydım.O adam bulunacaktı!

Günlerce,haftalarca ve aylarca internette bu platformlarda takıldığımı hatırlıyorum.Buluşma saati verip gitmemeler mi aramazsınız,benim gidip mal gibi 2 saat bekleyip ekilmelerimi mi aramazsınız ohoooooo hepsi gani gani.Bütün manyaklar bende nasılsa yolla abla yollaaa onu da bana yolla.
Böyle böyle umudumu inancımı yitirmeye yüz tutmuşken birgün adeta bu karanlık dünyama güneş doğmuştu.Tanıştığım kişi benden 3-4 yaş büyük görünüşü tam anlamıyla ilk sevişmeyi hak eden cinsten efendi ve kibar biriydi.Onunla yaklaşık 1-2 ay cameralı sohbetler edip her halimizi görmüşüğümüz oldu.(çıplak,ev hali,takım elbise vb..) Bu da benim için artı bir yöndü.Ben taa ki 17 yaşıma beden eğitimi derslerinde bile gizli saklı giyinen insan kalkıp bu adama anadan üryan halimle camera açıyordum.Harikaydı süper bir gelişmeydi benim için.

İyi bir diyalog ve muhabbetin ardından kesin olarak ''hadi buluşalım'' dediğimiz günü de hiç unutamam.O kadar heyecanlı ve paniktim ki banyoda hazırlanırken herşeyi yerlere düşürüp klozete oturup saatlerce kalp çarpıntımı dindirmeye çalışmıştım.Gençlik işte peeeeh.Şimdi bakıyorum da herif kapıya geliyor kornalar çalıyo,telefonlar çalıyor ben hala ya pc başında ya da uyurken falan buluyorum kendimi.Neyse konu bugün değil kes Kezban!

Baştan aşağı kremlenip parfümlendikten sonra buluşmaya doğru adımlar atmaya başlamıştım.Bu sefer kaçmak yoktu,o da kaçmazsa harika bir ilk sevişme olacaktı.İnşallah kaçmazdı.Belki de içimden bunu istiyordum :D Yalan söyleyemem buluşmaya giderken aslında gelmemiş olması benim üzerimden bir baskı kaldıracaktı.Neyse kızlar böyledir işte bilirsiniz kızlar zaaaa xDDD Bir vapur iskelesinin çaprazında kalan parkta buluşmuştuk (allahım ne kadar gerzekçe bir yer git bankamatikte buluş bari amk jhgsjs) Beni gördüğünde gözlerinin içi gülmüştü aynı şekilde benim de gözlerimin içi gülüyor ve bu anları beynime beynime yazıyordum.Evine gittiğimizdeyse hayalimdeki o kusursuz porno dakka bir gol bir iptal olmuş gibi gelmişti.Ev bildiğin evdi.Evdi ya evdi! ULAN BEN BEMBEYAZ BEKLİYORDUM BU NE NAZAR BONCUKLU PERDE! diyip gidemedim elbette.Çünkü artık bu detaylara takılmamaya başlamıştım.Ne kadar romantik bir yemek yemesek de televizyonda zamane yarışma programını izleyip gülüp sıcak bir ortam yaratmıştık.Ama ben tuhaf bir şekilde terliyordum.İlk kez bir erkekle bu kadar yakın temas kuruyordum.Ensesi gözümün önündeydi ve istersem o enseyi öpebilirdim.Gerçekten olağanüstü geliyordu düşününce.Aradan biraz zaman geçtikten sonra bütün düşüncelerimi bir bir uygulamaya karar vermeye başladım.Önce ensesini öptüm sonra dudaklarını sonra sonra köprücük kemiklerini ve boynunu.Olay doğaçlama gelişiyordu.İzlediğim pornolarla alakası yoktu ama bi o kadar da keyifliydi.Mekanik değildik içimizden geldiği gibi davranıyorduk.

DEVAM EDECEK...