BEN SIKIYORUM BÖLÜMÜ:
Sanırım ikili ilişkilerimdeki sorunu az çok çözmüş bulunmaktayım.Sorun BENDE! Evet evet bunu şaka olsun diye yazmıyorum.Aslında bu yazıyı sümüklerimi çeke çeke yazmam gerekirdi,ama hala öküzüm.Ağlamam,ağlamıcam.Ben hayatıma giren herkesi ama herkesi (arkadaş,sevgili,patron,çaycı) nedensiz yere sahipleniyorum.Ama işin kötü tarafı bu huyumu ilk başta hiç göstermiyorum.Başlarda sevginin de gücüyle anlayışlı,nazik,sevimli,pozitif kişiliğime kapılan karşı taraf sonradan asıl beni keşfettiğinde hüsrana uğruyor.Mesela ilk zamanlar yanlış anlaşılmasın diye zırt pırt aramıyorum,mesaj atmıyorum.Kendi kendimi evde tüketip küfürler ede ede zamanın geçmesini beklerken,sonraki zamanlarda tam tersini yapıyorum.Kabız olsam adamı arayıp derdimi paylaşıyorum ''Ya naber ben çok kabızım dur kapama ya bi saniye yapıcam sanırım bi bekler misin? Noluyo ne işin var? Tamam ya tamam kapat kaçtı sinirden bokum.İYGECELER!'' diye delleniyorum.Başta o attığım iyi niyetli mesajların yerini sürekli sorgu sualler sürekli sevdiğinden emin olmak için alınan teyitler kaplıyor.''Nerdesin? Çok içme.Beni sev tamam mı? Özledin mi? Kim var ki yanınızda?'' türü mesajları yolladıkça adamın da kayışlar kopuyor haliyle.
En büyük bencilliği de bu sırada yapıyorum.Ben arkadaşlarımla görüşürken,gezip tozarken 1 tane bile mesaj görmek istemiyorum.Arayıp sorduğunda da ters cevap veriyorum.Çünkü o an ben başka insanlarla paylaşımlarda bulunuyorum ve kontrol edilmek istemiyorum.Ama hele ki karşı taraf gitsin gezmelere tozmalara ''Hastayım'' dan tut ''Çok moralim bozuk sanırım kanserim''e kadar herşeyi söylüyorum adama.Beni düşünsün istiyorum.Gay arkadaşları olmasın istiyorum mesela.Ne gerek var abi diyorum? Her tanıştırtığı insan için bi kusur buluyorum ''Yalnız çok yapmacık ya senin o arkadaşın.Ayhh yine mi o çocuğu alıyoruz yanımıza? Yok mu ya başka arkadaşı? Gördün mü hesabı nasıl soktu bize? Hahaayt uyu sen safsın saf!'' falan diyorum.Adamı sadece benle bir kafese koymak istiyorum işte.Yemi de suyu da ben olayım.Ama ben özgürce pır pır uçayım istiyorum.
İlk başta ailesine çok saygı duyuyorum.Hep onları savunuyorum ''Ama haklılar aşkım seni düşünüyolar sonuçta :))'' cümleleri zamanla yerini''Ya ben senin anneni de anlamıyorum yani ne dengesizce davranıyo ya.Baban napacakmış seni ? Eve gitsen nolucak? Ara söyle baba işim var de! Ya kaç yaşında adamsın offf yüz verme o kadar'' a bırakıyor.
Sevdiğim filmleri sevmesini istiyorum,aynı dizileri izleyelim aynı sahnelerde gülelim istiyorum.''Bizim komikliğimiz'' dediğimiz bir kavram olsun ortada.50 kişinin arasında 1 kelimeyle ikimiz bakışıp kopalım istiyorum.

BEN GİDİNCE BÖLÜMÜ:
İşte bu kadar ağrılı,sancılı geçen günler aylar yıllar sonucunda ben diskalifiye oluyorum ya da kendim pes ediyorum.Başlangıçta nasılsam o moduma dönüp son görüşmelerimi öyle yapıyorum.Bu sefer de ilk başta beni o halimle seven adam gidemiyor.Haydee tekrar sar başa makara oluyor her şey.Fakat benden uzaklaşıp,bir daha da arayıp sormayan,geriye dönüp bakmayan herkes çok mutlu.İnternet çağında yaşamaktan nefret ediyorum o yüzden.Benle çıkarken üstüne başına özen göstermeyen çapulcu gibi sokağa çıkan dümbük kalkıyor giyimine kuşamına özen gösterip insansı şeyler yazmaya başlıyor sosyal ağlarda.Ya da yesyeni bir sevgili yapıyor ve 5-6 sene boyunca çıkıyorlar mutlu mesut.
Diyeceğim o ki mutlu olmak isteyen önce benimle mutsuz olmalı.Daha sonra elbet kendilerini YAKAMOZLAR DÜĞÜN SALONU'nda 2 aya düğün pastasını keserken bulacaklardır.Fidaydada eşliğinde ağlamak bizim işimiz.
KEZBAN ÖPER :)