Besle Terliği Oysun Götünü...

Birine değer vermeye başladınız mı kafanızın sağ üst köşesinde ''bezelye beyinli için geri sayım'' kronometresi şakır şukur akmaya başlar anacım.Bende değer verdim hatta gençliğimi verdim(şerın sıton triplerindeyim böhü)

Uzun bi ilişkiyi en çok yıpratan şeylerden biridir ''nerdesin?'' adlı o psikolojik travma mesajı.Telefona her ''nerdesin?'' mesajı geldiğinde kendinizi filmlerde gördüğümüz 350 katlı binadan atmak istersiniz.''Pefff yeaaa''diye yazdığınız mesaj karşı tarafa her ne kadar ''Dışardayım aşkım ehi:)'' olarak gitse bile ruhunuz bunalır bunalır sıkılır tepişir *guburuklaşır.(*guburuklaşma:Ferhat Göçer dinledikten sonra hissettiğimiz duygu ıyyy)

BİR ZAMANLAR BENDE DELİ GİBİ SEVDİM BÖLÜMÜ:
Evet İbo'ya katılıyorum.Bende sevdim ve her seven insan gibi onu hep yanımda istedim.Sabah uyandığımda mesela.Aha süper olurdu işte.Uyanır uyanmaz aynada o pislik yansımamı görmektense,gece beraber uyuduğum insanı tercih etti bu kalp paspası.Sabah gözümün bir ucuyla omzunun bir kısmını görüp burnumu dayadığım adam rolünü hep yanlış kişilere vermeme kızıyorum ben ay kader eyy hayat!!!!

MERHABA BEN ''TERLİK'':
''Terlik'' 23 yaşında okulundan evine,evinden okuluna giden sıradan bi tipti.(Çünkü ben o Mısır senin ,bu America benim geziyodum sanki amk ne sikko cümleler bunlar Kezban??)Kardeşi yoktu,anne ve babası ''işde iş,parada para'' diye kafayı yemekle meşgul oldukları için onunla çok ilgilenememişler zamanında.Tanıştığımız gün benim 3,5 saat hiç durmadan konuşmama aşık olmuş(güyaa tabi yalanını yiyim senin con tıravoltam benim)Yaklaşık 14 aylık bi ilişki yaşadık.İlişkimizin temelinde ''sıkılmak'' yatıyordu.Hatta ''sıkılmak'' bile bizden sıkılmıştı diyebiliriz.Ben ne kadar canlı,enerjik ''hadi kalk sandalyeyi çevirip oturalım'' kafalarında bi insan olsamda,o tam bir ''ev terliğiydi'' vesselam.

Bu kadar sıkıcı olan bi ilişkide her nedense ben çok çok seviyor,ölüyor,bitiyor,dağılıyor,toparlanıyodum.Sakin insanlar her zaman canımı sıkmışlardır.Biriyle kavga edebilmeli insan.Karşı tarafa sesini yükselttiğinde ''Heyy kendine gel'' diyen biri olmalı sonuçta.Sorunlarımız vardı.Karşılıklı konuşmamız gerekiyodu.Ama dışardan bakıldığında sanki hiçbişey yokmuş ama yinede benim ''götüme anında telgraf gelmiş'' ve ben odada oratoryo sergiliyomuş gibi hissediyodum...Sorunlar çözülmeliydi,medeniydik...falandı filandı

TERLİKLERİ YAKALAMA BÖLÜMÜ:
Okuldan yeni çıkmıştım.Çantamda arayıp arayıp bulamadığım evin anahtarından sonra ''amaan sevgilime gideyim bari sokakta mı kalcam sankii ehihihi'' gerizekalılığını yapıp,gelmeyen otobüsün geldikten sonra oturamayan büyükşehir mağduru biri olarak 1 saat ayakta,oturduğu semte gitmeye çalışıyorum.Hayır yolda da kafamdan ''Gidince şöyle bi uzanırım ohh misss yaaa ehehehe ya yemek var mı acep??''gibisinden ultra zeka yoksunu düşünceler geçiriyorum.Ve bian ''Nerdesin?'' diye mesaj attım.''Evdeyim aşkım ehi:)'' gibisinden bir mesaj geldi 3 dk sonra.Gideceğimi sürpriz yapmak istiyorum bide baakk baaakk anacım saflığın,köylülüğünün zirvelerindeyim yani.

YÜCE ADALET DİYE BİR KURULUŞA İNANIYORUM BÖLÜMÜ:
 Kapının önüne gidip zile basmıştım.''Kim o?'' diye bir ses geldi o pöykürteç diyafondan.Senelerdir nedense anlamadığım saçma bir huyumdur benim ''Kim o?'' diyen diyafona yaklaşıp ''Sucuuğğ geldieeğğğğ'' gibi salak salak sululuklar yaparım.Ve evet o günde aynısını yaptım.Şak diye otomata bastığı bizim Terlik.Yukarı çıkarken şarkı falan söylüyorum bi de bu kadar mı gerzeksin be adam?Kapıda elinde bidonla bana bakarken kendi kendime ''heralde yolda bana tır çarptı ve şuan burnumla kulaklarım yerdeğiştirdiği için aşkım şoka girdi'' diye düşünüyorum.''Aaa sen miydin?'' falan demeye başladı tabi.''Eveeetttt yaa işte anahtarım bıdı bıdı oldu felan fulun ay bayılacaam bee şurdan bana su kap getirde içiiim'' gibisinden zırvalarken kapıda duran çirkin yeşil converselere baktım.''Aa kim var?'' dedim.''Ya offf bak cidden ben şeye şoğlorr..'' falan diye anlam vermediğim 7 tane cümle kurdu.Yavaş yavaş benim butonum yanmaya başladı....

SOKAKTA KÜÇÜK İBO TRİPLERİ BÖLÜMÜ:

 Hiçbişey söylemeden merdivenlerden indim.Kalbim acımıştı.Böbreklerime kadar ağrı hissettim.Hemen telefona sarılıp 48 tane ''seni ibne seni'' diye başlayan mesajlar attım.Geçmedi,sinirim geçmiyordu.Dönüp o yeşil converselere kezzap atmak istedim yada ikisinide yatağa bağlayıp ıslak havluyla morarana kadar dövmeliydim.Ama yapmadım.Evime döndüm.....

Bir iki özür mesajı biraz içini rahatlattıktan sonra triplere girip mesaj atmayı kesti.2 gün okula gidememiştim.Yatakta kendi kendime ''İşte oluum kezban sen busun''dedim.''Otobüste sana yer vermemekte haklılar,aslında seni otobüsten indirip tek tek suratına tükürüp balgam şapanak üstünden 5 tır geçmeli evet evet aynen böyle olmalı''Ertesi hafta Alsancağa indik 1-2 arkadaşımla.Yanımdan 2 Terlik geçti ehehe.Birini tanıyorum zaten benim ev terliği.Diğerine baktım ayakkabıları yeşil bi terlik ehehe.Onlar erdi muradına.Ben girdim alkol komasına.....Kezban Öper....Muaaahhhh