7 Ocak 2012 Cumartesi

Dürüstlük Bazen Öldürür!

Herkes gibi onun da hayalleri,umutları,acıları,korkuları vardı bu hayatta.Zaten şu kıç kadar kalbimize sığdıramadığımız şey yok...Kısacık zamanda tonlarca duygu,hatıra,bağlılık,fikir bırakıp gidiyoruz bilinmeyen bi yere...Ama o biraz erken gitti.Hem de onun dünyaya gelmesini sağlayan kişi tarafından....

KISACA:
Ahmet Yıldız 26 yaşında bir üniversite öğrencisiydi. 15 Temmuz 2008 gecesi kimliği belirsiz kişilerce öldürüldü.Gazete haberlerine göre ''eşcinsel'' olduğu için ailesinden ölüm tehditleri alan Yıldız savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.Cinayetin ardından ailesine haber verildi.Ama Yıldız'ın ailesi cenazeyi kabul etmedi.Daha sonra olaylar değişik bir hal almaya başladı.Babasının bir tanıdığından aldığı araçla olay yerine gittiği ve dört veya beş el ateş ederek oğlunu öldürdüğü gerçeği ortaya çıktı.Babasının kullandığı araçta deliller bulundu.Fakat baba bulunamadı.Bir süre sonra Kuzey Irak'ta saklandığı belirlendi.Davalar açıldı,yurtdışında ''eşcinsel cinayeti'' başlıklarıyla çoğu medya kuruluşunda haber olarak yer aldı.Türkiye'de Milliyet gazetesi,Kaos Lgbtt,Medya Faresi,Bianet tarafından olay yakından incelendi.Diğer kanal ve kuruluşlar bu olaya pek yaklaşmadı.Ahmet Yıldız'ın sevgilisi davayı üstlendi.Almanya'da yaşamasına karşılık bütün oturumlarda yer aldı.Adalet istedi.Hala istiyor.Dava kapanmadı ama Ahmet Yıldız'ın babası bulunamadı.Belki de çok çaba harcanmadı bilemiyorum.4 senedir devam eden bu dava için Onur Yürüyüşlerinde Ahmet Yıldız'lı pankartlar açıldı.İlk eşcinsel töre cinayeti değildi...Ama ilk duyulan bu olmuştu..
                                                                                        

Gelgelim Ahmet Yıldız'a ithafen bi film yapıldı..Nefret cinayeteni anlatan ''töre'' temalı bir Türk filmi gibi gözükse de büyük bi adım Zenne.48.Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden de ödülünü aldı.13 Ocak'ta da vizyona giriyor.Büyük bi gişe patlaması yaşayacağını düşünmüyorum.İzleyen herkeste garip bi aptallık yaratacak biçimde iyi çekilmiş.Fragmanını izlerken bile hüzünlenebiliyorsunuz.''Yaşanmış bir hikayedir'' tarzı filmlerinin hepsinde olduğu gibi olaylar izleyicide daha derin izler bırakıcak.Filmin fragmanında ''Dürüstlük bazen öldürür!'' repliğini okuduğumda bile kötü oldum.İzlerken nasıl bi triplere giricem hiç bilmiyorum.Ama filmden çıkanların ''demek böyleymiş vay anasını''diyeceklerine eminim.Oyunculuk açısından beklentim yüksek.Film ekibindeki çoğu kişi Ahmet Yıldız'ı gerçekten tanıyo.Bu bile insanı izlemeye teşfik etmeye yetiyo.Olayı bizzat yakından takip eden insanların yaptığı süper bi proje.Yani sonuç olarak herkesin izlemesi gereken bi film diye düşünüyorum.Hatta anne ve babayla gidilmesini şiddetle tavsiye ederim. 

KEZBAN ÖPER:)


3 yorum:

  1. Filmi konusunu az çok bilsem de fragmanı ilk defa izledim. Ve büyülendim. İstanbul'a gidince izlemeliyim.

    YanıtlaSil
  2. Kesinlikle gitmelisin,2 paket selpak mendilini unutma popcornun yanında :)

    YanıtlaSil
  3. ''midem bulandı şerefsiz eşciller. hepinizin canınız cehenneme sizi öldüren kesinlikle cennete ğirecek. götveren köpekler. aşşaglık herifler. götveren ibineler. götün cehenneme''

    Adını duyduğumdan beri heyecanla beklediğim ve eşcinsel temalı filmler kategorisinde ilk sıralarda olması gerektiğini hissettiğim,Ferzan ablamızın yapış yapış aşk ve sadakat kokan filmlerine nazaran aslında bunlar daha çok yaşanıyor,bak bunlar daha gerçek gibi sanki.-gibi sanki'si fazla yaşanmış bir hikaye var, bundan esinlenmişler de yapmışlar lan diye beni çemkirten film.

    Hiç görmediği bir şehre gitmeye karar veren yabancı bir turistin gözü kapalı şehir haritasını çizme yetisinden esinlenerek film hakkında biraz daha detay alayım,bir kaç yorum okuyayım da filmi izlediğimde herkesin göremediği noktaları saptayıp mutlu olayım dedim, demez olaydım.

    Tırnak içindeki yoruma benzer yorumları okumakta güçlük çeksem de sinirden kendimi jiletledim.Pek takip etmesem de sinemalar.com'un bu tarz yorumları onaylamasını da kınamadan edemedim.Kesinlikle klavye hatası değil.Adamın türkçesi böyle.Yok yani.Üstüne düşünme yetisi olmadığından beyninin de olmadığı kanısına vardım.Bunun gibi nicelerinin olduğunu düşününce de hayattan soğudum.Hadi bu adam eğitimsiz falan filan da eğitimlisi de böyle ciğerim diye nutuklar atasım geldi.
    Demek ki neymiş homofobiğe altın minareler de soksan homofobik yine insan değildir yine insan değildir diyerek yoruma son verir, film hakkındaki yazından ötürü yanacıklarından öperim.

    YanıtlaSil